İnsan Kaynaklarının Amacı İşçi Eğlendirmek mi?

İnsan Kaynaklarının Amacı İşçi Eğlendirmek mi?

İşçilerin verimli çalışması ancak iyi işler yapan, birbiriyle iyi geçinen, mutlu ve huzurlu işyerleri ile gerçekleşir. Bunlarla beraber patronunuzun işçilere karşı tutumu, iyi halleri ve babacan tavırları da buna eklenirse tabiri caiz ise yeme de yanında yatın. Huzur verin, huzur bulun…

Ortak değerler ve ortak amaçlar ile üstümüzü örten işyerimizde sürekli aynı amaca hizmet etmeye çalışırız. Bunun için aynı amaca doğru belirli yollardan gitmeye çalışırız. Bazılarımız bize öğretildiği yoldan giderken bazılarımız da kendi başka yolundan aynı amaca gitmeye çalışır. Fakat kimine göre bu diğer yollar yanlıştır ve herkes aynı yoldan gitmek zorundadır. İşin içine duygularımızı da kattığımızda o kişilere karşı tepkilerimiz artmaya başlar. Tabi ki bu da kişiler arasında çekişmeyi doğurur. Bu durumda duygularınızın temeline indiğinizde neden bu insanlarla anlaşamadığınızı çözersiniz.

Kariyer yaşantımızda hedeflerimize ulaşmak için yine birçok taşları ya yoldan kaldırmak yada üzerinden atlamak zorunda hissederiz. Bazen bu grup şeklinde belirli kişiler tarafından topluca yapılabilir.

İşyerinde bu yolculuklar her birey tarafından kendi seçimleri ile gerçekleşir. Sizlere insan kaynakları bölümü, işvereniniz, arkadaşlarınız, okuduğunuz kişisel gelişim kitapları, paradigmalarınız yada inançlarınız yol gösterici olur. Tabi her çalışan için bütün yol göstericileriniz bir değildir.

Mesela insan kaynakları bölümü kimine göre sadece piknik organizasyonları yapan yada işyerinde mutlu olmak için belirli günlerde pasta alıp herkesi de etrafında toplayıp pasta yeme anı mutluluğunu oluşturan bir bölümdür. Kimine göre de işyerinde daha verimli çalışmak için patronla işçi arasında köprü olan ve işyeri amaçlarına ulaşmak için çözüm sunan bir  bölümdür. Kimine göre sadece mutluluk sağlayıcı kaynak kimine göre de amacı mutlu etmek olmayan gayet ciddi şekilde işçiyi motive ve verimli kılandır.

İşyerinde insan kaynakları bölümleri bazen o kadar boş ve can acıtan işler yapılıyor ki! Bazen toplantılara süpermen kılığında çıkanlar mı ararsınız yoksa oscar töreni gibi toplantı yapanları mı! Kimi zaman çeşitli kılıklarla şaklabanlık yapanlar kimi zaman da sahte gülücüklerle bir komedi filmi çekiliyor gibi ortalara boş boş espiriler saçanlar! İnsan kaynakları asla ama asla bu kadar laubali yada ciddiyetsiz bir iş değil aksine ciddi ve sonuçlarında insanlara değer katacak çözümler üreten bölümdür.

Oysa ki işçiler o anlık belki mutlu oluyorlar ancak sonrasında iş hayatına döndüklerinde az önceki şirinlikler, sevgi köyü yada mutluluk ağacı kalmıyor. İşçi işyerinden çıktığı anda işyeri arkasında kalıyor ve gerçeklerle başbaşa kalarak sorgulamaya başlıyor. Bana ne faydası var? Faturama, cebime yada iş sonrası rahatlamama ne katkısı oldu? Ertesi gün işçi işyerine gittiğinde hayatında ne değişti? Bu gibi sorular işçinin kafasında dolaşır ve cevap bulamadığı zaman tabiki söyleyeceği tek cümle “insan kaynakları sadece piknik yaptıran, eğlendiren bir bölüm. Başka ne işe yarıyor ki!” Çalışanlara değer katmak ve kafalarındaki sorunlara çözüm aramak kesinlikle gereklidir. Ancak bunu yaparken işyeri için insan kaynaklarının çalıştığını da unutmamak gerekir. İnsan kaynakları işçi huzur bulma merkezi değil bir manada işçi verimli çalıştırma ve ortak amaca hizmet etme sorumluluğu kazandırma bölümüdür.

Çalışanların mutlu olma, değer görme, işine önem verildiğini hatırlatma ve bir parça olduğunun görülmesi gerekmektedir. Bunu yaparken de grup olma adı altında yapılan ve yarına hiçbir katkısı olmayacak boş boş etkinlikler yerine daha olgun ve ciddi uygulamalar hayata geçirilmelidir. İnsan kaynaklarının görevi çalışanı eğlendirmek yada pollyanna masalları anlatmak değildir.  Özellikle işçinin işyerinde neden çalıştığının asla ama asla unutulmaması gerekir. Gerçek şu ki hemen hemen bütün çalışanların öncelikli amacı maddiyattır. İnsan kaynaklarına düşen işçi ve işveren amaçları doğrultusunda verimliliği en üst düzeye çıkartıp çalışana sorumluluklarını da hatırlatmak olmalıdır.

İki uygulama örneği ile açıklayalım:

Birinci örneğimiz her işyerinde görebileceğimiz klasikleşmiş uygulamalardan biri. İşyeri insan kaynakları bölümü işçileri paintball denilen bir silahla boya misketlerinin fırlatıldığı ve karşılıklı iki takım şeklinde oynanan oyun için toplar. Mutlu zaman geçirme ve takım ruhu oluşturmak için iyi bir düşünce olduğu düşünülür. Oyun başlar ve biter ancak herkeste bir sinir hali. Kimi ben vurulmadım der kimi çok canım yandı. Kimi eşyalar çok pisti kokuyor der kimi de sen vuruldun neden çıkmadın!

Amaç ve organizasyon yönünden sonu düşünülmemiş basit bir etkinlik. Bir de diğer uygulamaya bakalım.

Türkiyemizde geçen yıllarda bir alışveriş merkezi çalışan insan kaynakları bölümü müthiş güzel bir etkinliğe imza attı. Doğu bölgelerimizde okuyan çocuk öğrencilere tek tek kağıtlar dağatıldı ve bu öğrencilere ne hediye istedikleri soruldu. Her çocuk öğrenci tek bir istek istedi, kağıtlara yazıldı. Kimi öğrenci fotoğraf makinesi kimi bisiklet istedi. Bir kısmı oyuncak bebek isterken bir kısmı da ayakkabı istedi. Bu şekilde çeşit çeşit istekler sıralandı. Alışveriş merkezinin görünen bir yerinde yapay ağaca bütün bu kağıtlara yazılı hayaller asıldı. Her gelen müşteri bu ağaçtan seçtikleri bir kağıdı aldı hediyeyi gördü ve bu hediye için gerekli malzemeyi alarak bir ufak mektup ile insan kaynaklarına teslim etti. Tabiki kendisini tanıtarak. Bütün işçiler bu ağacın yanına dönüşümlü olarak gelerek insanları bilgilendirdi. Ve Sonunda ne mi oldu? Kim hangi öğrenciye ne hediye almışsa o öğrenciden bir teşekkür mektubu ve yine öğrencinin göndermiş olduğu kısa bir video.

İki örnek ve iki yaşanmış insan kaynakları uygulaması. Bu örneklere yorum yapmıyorum tabiki yorum sizlerin.

Bir dipnot; işyerinde anlaşamadığımız ve ters düştüğümüz çalışanlara karşı nasıl davranmalıyız konusunu ileriki yazılarımızda paylaşacağız.

Unutmayın insan kaynakları bölümü işçi mutlu etme departmanı değil, verimli çalışma adına bireyleri organize etme ve yol gösterme departmanıdır.

İyi çalışmalar.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ